17 Eylül 2020 Perşembe

*HEMEN HER ŞEYİN GELECEĞİ

 


Son 6 ayda yaşananlar yarını geçmiş olarak görmek ve yeni düşünme biçimlerini hızlıca harekete geçirmek adına yaşam dersi niteliğindeydi. En muhtemel olanı dikkatle takip etmeli ve hiç beklenmeyeni de hesaba katmalıyız artık. Geleceği öngörebilmek ve hazırlanılması gereken bir şey ya da kendi eylemlerimizi belirleyeceğimiz bir dünya olarak görmek durumundayız. Geleceğin neye benzeyebileceğini eskisinden daha çok merak edip ve görmeye çalışır olmadık mı? Bilimsel gerçeklikler ve öngörüler tükenince insanoğlu bilimsel olanın yanı sıra olmayandan da medet umarmış. Astroloji ilminin sözcülerinin popülerleştiğini fark etmemiz bu görüşü de desteklemiyor mu? O zaman gelelim hemen her şeyin geleceğine bakarken kendimizi nasıl korumamız gerektiğine… Biz geleceğe bakmaya çalışırken geleneksel ve sosyal medyanın beslendiği tüm kaynaklar, haber alabileceğimiz tüm mekanizmalar hareket halindeyken acaba hangileri güvenilir ve bize zaman kaybettirmekten çok zaman kazandırır?  






Geleceğe hazırlanabilmek için en önemli araçlarımızdan biri de kitle iletişim araçlarından, sosyal medyadan haber alabilmek aslında. Pandemi döneminde evimizde kaldık ama şükürler olsun ki hiçbirimiz habersiz kalmadık.  Gerek televizyonlardan gerekse sosyal medyadan öncelikle virüsle ilgili her haberi, bilgiyi takip ettik. Bu dönemin perspektifinden gelecek haberciliğine bakarsak bizleri neler bekliyor ya da haber alırken nelere dikkat etmeliyiz? Medyadaki manşetler çoğu zaman sansasyonel, kafa karıştırıcı ve gerçekten uzak tahminlerle dolu olabiliyor. Peki gerçek öngörü ve içgörüye nasıl ulaşacağız?

 

POST TRUTH-HAKİKATİN DEĞERSİZLEŞTİRİLMESİ

 

Aldığımız haberler ve bilgilerin doğruluğundan emin miyiz? Haberleri nasıl okumalı, değerlendirmeli ya da yaymalıyız? Bu konuda son dönemde gerçekleştirilmiş bir çalışma sonucunda yer alan görüşlerde Dünya Sağlık Örgütü Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un da dediği gibi; “Sahte haberler  virüsten daha hızlı ve daha kolay yayılıyor.” Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Pınar Seden Meral ve Araştırma Görevlisi Münür İpek yaptığı çalışmada koronavirüsle ilgili yapılan yanlış haber ve bilgilerin hayatımızı virüsten daha fazla olumsuz etkilediğini ortaya koydu. Çalışmayla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Pınar Seden Meral, “Hem kendi hem de toplumumuzun sağlığını korurken bilgilenmek önemli ancak bu dönemde bilgi almak için başvurduğumuz çoğu kaynağın ne derece doğru haber verdiğini bilmek ve dolayısıyla doğru bilgiye ulaşmak güç” diyor. Meral şöyle devam ediyor: “Elbette güncel soru ve sorunların  yanıtlarını öğrenmek için basından ve sosyal medya araçlarından medet umuyoruz. Çünkü korkuyoruz. Böylesi durumlarda korku, insanı felce uğratan ve aklını kullanmasına engel olan bir duygu. Günümüzün iletişim teknolojilerinin sunduğu olanaklarla bilgi, inanılmaz bir hızla yayılıyor. Ancak konularla ilgili yalnızca doğru bilgi ve haberler yayılmıyor. Sahte olduğunu çoğu zaman anlayamadığımız haberler de aynı hızla servis ediliyor. Bu da insanları araştırdıklarından korunmak ve de kaçınmak için kimi zaman yanlış yollara da itebiliyor.”

 



“Güvenilir kaynaklardan bilgi edinin”

Koronavirüsün ülkemizde görülmeye başladığı günden bu yana hem geleneksel hem de dijital medya organlarında sayısız haberler yayınlanıyor. Sosyal medyada da tam bir içerik bombardımanı yaşanıyor. “Yayınlanan içeriklerin ve haberlerin çokluğu doğru bilgiye ulaşmada kaotik bir ortam yaratıyor” diyen Doç. Dr. Meral, sadece güvenilir kaynaklardan bilgi edilmesi gerektiğini söylüyor. Virüsün kökeni ve tedavisiyle ilgili yayınlanan haberlere kuşkuyla yaklaşılıp, bilimsel gerçekliğinin sorgulanması gerektiğini vurgulayan Meral, koronavirüsle ilgili yanlış bilgilerden nasıl korunmamız gerektiği konusunda şu önerilerde bulunuyor: “Video ya da ses içerikli kaynağından emin olmadığınız haberler yerine basılı gazetelerin haberlerini tercih edin. Gözden kaçan kimi durumlar olsa da, muhabirlerin haberleri teyit ve referansları kontrol etme mekanizması daha sağlıklı işler. Virüsle ilgili olduğu iddia edilen bir araştırmadan söz edildiğinde, mutlaka o araştırmayı bularak orijinal belgeyi inceleyin. Sosyal medya hesaplarınızda bir haberi paylaşmadan önce haberin doğruluğunu kendiniz araştırın ve ancak eminseniz paylaşın.”

 

İlginç bulgulara rastlandı

Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Pınar Seden Meral ile Araştırma Görevlisi Münür İpek ‘koronavirüs haberleri’ ile ilgili yaptıkları araştırmalarda dünyayı yanlış yönlendiren haberler ve sonuçlarıyla ilgili de ilginç bulgulara ulaştı. Bu haberlerin her zaman yalan ya da  sahte olup olmadığından daha çok önemli olan nokta bireylerin bu haberlere karşı verdikleri tepkiler. Örneğin Covid-19’a yakalanan hastaların azımsanmayacak bir bölümünün hastalık öncesi ibuprofen içerikli ilaçlar aldığına ve bu tip ilaçların hastalığa yakalanma olasılığını arttırdığına yönelik çeşitli haberler yayınlandı. Hala tartışmalı olan bu konu bir tıp dergisinde ibuprofen içerikli ilaçlardaki bir enzimin Covid-19 semptomlarını birleştirebileceğine işaret edilerek ancak daha fazla çalışma ve bulguya gerek duyulduğuna ilişkin bilgi notuyla yayınlandı. Bu haberin ardından medyada ve sosyal medya gruplarında  ibuprofen içeren ilaçların listesi yayınlanarak, bu ilaçların kullanılmaması gerektiğine dair bilgiler kamuoyuna sunuldu. Dahası Dünya Sağlık Örgütü de önce ibuprofenin Covid -19 etkilerini kötüleştirebileceğini bildirerek, kullanılmamasını önerdi. Ancak daha sonra bu ifadesini geri çekti.

 




Yapılan paylaşımlara dikkat!

Sosyal medya hesaplarından yapılan bir paylaşım haberin ulaştığı insanları olumsuz etkiledi ve paniğe sürükledi. Paniğe neden olan haberde Milano’dan bir doktorun “Sokakta hep aynı çift ayakkabıyı kullanın ve evinizin dışında bırakın. Zira Çinliler virüsün 9 güne kadar yaşadığını öğrenmişler” bağlamındaki ifadesiydi. Kaynağı bilinmeyen bu paylaşımda yer alan doktor gerçek değil. Haber sitelerinde bir evcil köpeğin korona virüsüne yakalandığı ve bu virüs nedeniyle haber 18 Mart tarihinin gündemindeydi. Bu haber çeşitli haber sitelerinde yayınlandı ancak haberde yer alan köpeğin 17 yaşında olması ve evcil hayvandan insana Covid-19 bulaştığına dair bilimsel bir bilgi olmaması nedeniyle bu haberin de gerçekliği kuşku taşımakta.

19 Mart tarihinde bir ulusal gazetede yayınlanan “Avrupa’da korona yüzünden  gıda alışverişi karneye bağlandı” haberi de gerçeği yansıtmıyordu. Marketlerde gıda kalmaması nedeniyle alışverişin karneye bağlandığı ifade edilen haberde kaynak olarak Avrupa’da yaşadığı söylenen gurbetçi vatandaşların adları yazılsa da, Avrupa’da böyle bir uygulama olmadığı ve böyle bir açıklama yapılmadığı ortaya açıktı. 22 Mart tarihinde de  İran asıllı oyuncu Golshifteh Farahani’ye ait bir ses kaydı olduğu söylenen bir açıklama paylaşıldı çeşitli kanallar aracılığıyla. Saç kurutma makinesinin Covid-19’u yenmede etkili olduğunu anlatan bu ses kaydına göre ‘’saç kurutma makinesinin dört parmak mesafeyle burun altından yukarı tutulması gerektiğini, 30-40 saniye kadar buruna ve genize giden sıcak havanın, virüsten kurtulmayı sağlayacağı” iddia edilmekte. Yüksek oranda etkileşim sağlayan bu videonun toplumda tanınan yüzler  tarafından paylaşılması da içeriğe gösterilen ilginin daha da artmasına neden olmuş; ancak bilimsel olarak da doğru olmayan bu bilgi Golshifteh Farahani’nin kendi Twitter hesabında yaptığı açıklamayla sesin kendisine ait olmadığı ifade edilerek yalanlanmıştır.  Medyada yayınlanan sahte haberlerin dışında devlet kurumlarını kullanarak kamuoyunu bilinçli olarak yönlendirmek isteyenler de var ne yazık ki. Örneğin 16 Mart tarihinde Sağlık Bakanlığı logosu kullanan ve üzerinde gizli ibaresi bulunan bir belge sosyal medyada araçlarında paylaşıldı. Üzerinde 81 ile gönderildiği ibaresi olan bu belgeye göre salgın ile ilgili birtakım tedbirler alınıyordu. Ertesi gün Bakanlıktan yapılan açıklama ile bu belgenin sahte olduğu ve bu belgeyi dolaşıma koyan insanların bilinçli bir şekilde ortalığı paniğe sürüklemek istedikleri belirtildi.

 

Yanlış haberlerden korunma reçetesi!

·       Sadece güvenilir kaynaklardan bilgi edinin.

·       Video ya da ses içerikli kaynağından emin olmadığınız haberler yerine basılı gazetelerin haberlerini tercih edin. Gözden kaçan kimi durumlar olsa da, muhabirlerin haberleri teyit ve referansları kontrol etme mekanizması daha sağlıklı işler.

·       Haberin konusuyla ilgili olduğu iddia edilen bir araştırmadan söz edildiğinde, mutlaka o araştırmayı bularak orijinal belgeyi inceleyin.

·       Çözüm önerisi, tedavi gibi yöntemler sunan yayınlanan haberlere kuşkuyla yaklaşın, bilimsel gerçekliğini sorgulayın.

·       Sosyal medya hesaplarınızda bir haberi paylaşmadan önce haberin doğruluğunu kendiniz araştırın ve ancak eminseniz paylaşın. Haberi size gönderen kaynak sizin için güvenilir olsa bile, acaba ona kim gönderdi? Hep sorgulayın.

·       Haberde yer alan hikaye size inandırıcı gelmediyse ya da sahte kokuyorsa, herhangi bir bağlantıyı tıklamayın ve bu haberin daha fazla yayılmasını sağlayacak algoritmaları çalıştırmayın.

 

Belki de tekrar hatırlamamız gereken...‘’Hemen Her Şeyin Geleceği’’ adlı kitabında Patrick Dixon’un da söz ettiği gibi ‘‘Hayatın zaman kaybından başka bir şey olmayan ve inanmadığımız şeyleri okuyarak ya da yaparak,  günlerimizi boşa harcamaya değmeyecek kadar kısa olduğu ve nereye gitmemiz gerektiğini bilmemiz gerektiğiydi.’’

 

*Patrıck Dıxon, Hemen Her Şeyin Geleceği, baskı sayısı, basıldığı kent, Yayınevi, yayın yılı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yönetimin en değerli fonksiyonlarından biri "İLETİŞİM"

Yönetim biliminin en önemli fonksiyonlarından biri ürün ya da hizmetlerinizin hangi marka altında olursa olsun dış dünyayla ve iç müşteriler...