Korona herkesi kendi hayatının lideri olmaya zorladı. Değişim yönetimi, dayanıklılık, kendini uyarlama kapasitesi en başta kendi hayatının lideri olmayı başarabilen herkesi hızlandırdı. Liderlik kendi hayatımızın sorumluluklarını alabilme ve potansiyelimizi ortaya çıkarıp kullanabilmektir. Bu açıdan baktığımızda her birimizin başa çıkmakla sorumlu olduğu ortak bir sorun ve gelecek bizleri bekliyor. Bilinmezlikleriyle kaos ve öngördüklerimizle kriz olarak içinde yaşamaya başladığımız bu yeni dönemde plan yapmak da çok kolay değil. Birlik olmak ve fikir ayrılıklarını da anlamaya çalışmak belki bu dönemi daha kolay atlatabilmenin bir yolu olacak.
21. yüzyılın
imkan ve kabiliyetleri ile düşünüldüğünde, bu denli etkili olan küresel salgın önümüzdeki
birkaç yılda tüm büyük güçleri ekonomik sorunlar ve yıpranmış olan ülke
itibarlarını onarmayla uğraşmaya zorlayacak. Korona en güçlü bildiğimiz
ülkeleri ve beraberinde liderlerini de hazırlıksız yakaladı. Devletlerin
güçleriyle orantılı olarak küresel salgınla mücadelesinde de farklılıklar var. Başta
sağlık boyutu olmak üzere sosyal ve ekonomik etkileri ile tarihe geçecek ve
düzeni değiştirecek bir dönem yaşıyoruz. Avrupa küresel salgının merkezi haline
geldi. Ulusal sınırların güvenliği konusu virüsle başka bir boyut kazanarak
dünyanın gündemine oturacak. Dönemin bilinmeyenleri çok ancak
öngörebildiklerimiz de var. Kayıplar ülkelerin zafiyetlerini tüm çıplaklığıyla
ortaya çıkarmaya hala devam ediyor. Halkların hükümetler, sağlık kurumları,
şirketler ve iş dünyası ile ilgili algısı yeniden şekillenecek.
Bağışıklık
pasaportu olmayan ülkelerarası seyahat edemeyecek deniliyor. Tüm bunlar en sık
duyduğumuz “Artık birçok şey eskisi gibi
olmayacak” cümlesinin altını doldurur nitelikte.
İletişimde
Covid -19 Etkisi
Elbette önce insan gelir. Biz bunu unutmuş
muyduk acaba? Önce hayatta kalmak ve
sağlıklı olmak her canlı için ilk sıradadır. Markalarsa ürettikleri ürün ve
hizmetlerle insan yaşamının sürmesine yardımcı olan sistemin parçalarıdır.
Bilinmezlikleriyle bir kaos ve az bilinirlikleriyle
de böyle bir kriz durumunda ve önümüzdeki dönemde markalar ne yapacak? Yarın
hayat normale dönse işletmeler çalışanlarıyla kaldıkları yerden hemen başlamaya
hazır mı? Birlikte
öngörülenlere bakalım mı? Gusta Research’un hazırladığı başarılı bir
çalışmadan ‘İletişimde Covid -19 Etkisi’ araştırmasından seçtiğim bazı
öngörülere göre;
- Dijitalleşmeyen marka ve kurumlar işin dışında kalacak.
- Serbest çalışma oranı hızla artacak ve şirketlerdeki organizasyon şemasına ‘evden çalışan’ personel dahil olacak.
- Planlamalar daha kısa dönemler için yapılacak.
- Çalışanların performans ölçümleme yöntemleri değişecek.
- Çalışma rutinlerimiz değişecek.
- Evlerdeki mimariye ‘çalışma odası’ eklenecek.
- Her marka ve her kurum şeffaflığını kanıtlamak durumunda kalacak. Şeffaflık göstergelerini ortaya koyacak dijital kanıt yöntemleri geliştiriliyor.
- Online eğitim hızla yaygınlaşacak. Kültür merkezlerinde, kütüphanelerde, havalimanlarında, alışveriş merkezlerinde online eğitimler ve online sınavlar için kullanılmak üzere bireysel alanlar oluşturulacak.
- Para için değil dünya için ve yaşanabilir bir dünyaya katkı sağlamak için çalışılacak.
- ‘Tüketici' varlık nedenimizin ‘destekçisi’ olarak tanımlanacak.
- Organik gıdaya yönelim hızla artacak.
- Evde tarım yöntemleri çoğalacak.
- 3D yazıcılarla gıda üretilecek.
- Sözleşmeler ve sigorta kapsamları değişecek.
- Yeniden SWOT analizi yapılacak. Dünkü güçlü yanlarımız bugün hala aynı güçte olmayabilir. Dünkü zayıf yanlarımız da bu süreçte çok değişti ve belki de başka zayıf yanlarımız var artık....
- Artık eskisinden daha fazla sosyal sorumluluk, değer vizyonu, doğaya, gezegene saygı ve çalışanlarımızı korumak üzerine yoğunlaşıp yeni stratejiler belirleyeceğiz.
Yani değişimi biz yöneteceğiz! Yeniden ‘önce
insan’ diyeceğiz...
Derya Aslan
CitiPR Genel
Koordinatörü
Beykoz
Üniversitesi MYO Öğretim Görevlisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder