31 Ağustos 2021 Salı

“BAŞKANIN MESAJI”

 

Kariyer hayatım boyunca sayısız girişimci, başkan, lider, CEO, kurum yöneticisi üst düzey yönetici kimliğine sahip, aynı zamanda hem kurucu hem de şirketinin genel müdürü olan çoğunu başarılı bulduğum, takdir ettiğim isimlerle çalışma şansım oldu. Aralarında başarısız olanlar da vardı. Başkalarının başarılı bulup benim kendimce başarısız bulduklarım da oldu. Sevilenler olduğu kadar ekibi tarafından pek takdir edilmeyen, iletişim gücü zayıf yöneticilere de rastladım. Onları, bazen uzun bazen de kısa süreli çalışma ortamında yakından gözlemleme şansım oldu. Bazılarından önemli ve verimli olacağını düşündüğüm özelliklerini aldım kullandım, hala da kullanıyorum. Bazılarını içimden kınadım, eleştirdim. “Günün birinde çalışma arkadaşlarıma ya da ekibimden herhangi birine bu şekilde davranmayacağım” dediğim davranışları aklıma yazdım, unutmamaya çalıştım. Bu hem olumlu hem de olumsuz nice özellikleri izlerken, onlardan çok şey öğrendim. Bu nedenle bende iz bırakan herkese müteşekkirim. Yani varlıklarına teşekkür ediyorum. Bildiklerim; işime ve bana katkı sağlayan birer unsura dönüşüyorsa bu başta ailem, eğitim yaşamım, mizacım ve aynı zamanda tecrübelerim ve bu tecrübelerimi yaşarken bana eşlik eden o nadide insanlar sayesinde oluştu.

 

Kariyer yolculuğumdan elde ettiğim deneyimle özellikle yönetim kademesinde yer alan isimlerin; geçmişte adanmışçasına çalışmış, hala tutku ile çalışıyor olmaları ve tutkularının başlıca ortak özellikleri olduğunu söyleyebilirim. Aslında bu noktadan sonra yazarken ben -di’li geçmiş zamanı şimdiki zamana çeviriyorum. Zira kendi ajansımı yönetip aktif olarak tüm markalarımız için iletişim danışmanlığı işimizi yürütürken -halkla ilişkiler doğrudan yönetimin fonksiyonlarından biri olduğu için- hali hazırda başarılı kurucu ve lider yöneticileri gözlemlemeye devam ediyorum. Hala şanslıyım, şanslı olduğum gibi onlarla kendimi geliştirmeye de devam ediyorum.

 

Yöneticinin ekip ve toplum içindeki neredeyse her sözü, her davranışı, kısacası her hali ekibi, çalışma arkadaşları, paydaşları, çözüm ortakları ve ürün ve hizmetleriyle hitap ettiği herkes için anlamlı mesajlar taşır. İletişim, insanın yaşamında kendiyle beraber getirdikleri ve davranışlarıyla başlarken hitabı ve kelimeleriyle devam eder ve sürer. Tutum ve davranışları, geçmişin izleri liderin vizyonunu bugüne taşırken o an ağzından çıkanları ve davranışlarını ya destekler ya da kişilerin gözünde sınava tabi tutar. Güvenilir bir lider güven vermeye ve iletişimin gücüyle motivasyonu sağlamaya önce en yakınlarından başlar. Geçmişinde biriktirdiği olumlu bir etki varsa çok önde, çok güçlü başlar. Buna kazanılmış itibar da diyebiliriz. Kendi itibarı, markanın itibarını destekler. Ekibi motive eder, her sürecine güç katar. Geçmişi, gelecek vizyonu ve davranış tarzıyla bugün tanımlanan 5. sevile liderlik sınıfına girebilmesi için vereceği mesajlar, altın anahtar işlevi görür. Liderin, başkanın, CEO’nun, yöneticinin tevazulu olabilme, geleceğin liderlerini yetiştirme amaçlı eğitme ve yönlendirme seviyesine yükselebilmesi için ana mesajları ve alt kırılımlarıyla birlikte tüm mesajlarını ve bunların oluşma süreçlerini yönetmesi gerekir.

 

 

Bir kurum sözcüsü mesajını, profesyonel PR ajansı ve tüm ekibiyle çalışırken bile önce kendi tortusu, getirdikleri ve hikayesiyle belirler. Ajans ya da iletişim danışmanı hizmet verirken kurucu ya da yöneticinin başarı öyküsü, markanın ürün ve hizmetlerinin kıymeti, katkıları, özellikleri gibi konular ekseninde elbette içerik ve mesaj belirler, teknik düzenlemeleri yapar. Ama kurucu ya da yöneticinin imzasıyla o mesajlar güçlenir ve etkili hale gelir. Ham hikâye liderden gelir. O hikâye yoksa eğer başkaları tarafından uydurulamaz, yazılamaz. Lider olmayı başaramamış biri söylemlerle, yazılan mesajlarla lider haline getirilemez. Getirilse bile-tarihte bunun örnekleri var- kısa sürer. Sürdürülemez. Asırlık çınarlara dönüşmüş şirketlerin kurucu ve yöneticileri hikayelerini en başta kendileri yaratan, bu hikâyeyi yaşarken ve birlikte üretirken önce insana odaklanan, duygulara ulaşmayı bilen kişilerdir. İnsanlar için ne söylendiğinden çok nasıl söylendiği önemlidir ilkesiyle neyi, kime, nasıl söylediğini bilen kişilerdir. Yönetici ancak bu şekilde algıyı yönetebilir. Çünkü iletişimi yönetmek, algıyı yönetmektir. İletişimi yönetmek, davranış biçimleri oluşturmak ve iş hedeflerine ulaşmak için en güçlü araçtır. Şirketlerin ve yöneticilerin yaşadıkları itibar sorunları, çoğunlukla kurumların ve kurum sözcülerinin kendilerini yeterince ifade edememeleri, iletişim sürecini gerektiği gibi yönetememelerinden kaynaklanmaktadır. Kurum sözcüsü, mesajını oluştururken gerçek bir hikâyeden yola çıkmalıdır. Bu hikâyenin üzerine inşa ettiği mesajlarında insanın kattığı değer tanımlanmalı ve bu değerin her zaman korunduğu belirtilmelidir. Bütün bunlarla birlikte ürettiğinin diğerlerinden farkı vurgulanmalı, sadece doğrularla ve son derece yalın bir anlatım diliyle kamuoyuna aktarmalıdır. Bu mesajlar çerçevesinde; üretici kimliğinin yanı sıra duygulara da hitap eden, toplumsal fayda gözeten, çevreyi ve yeryüzündeki tüm canlıları koruyarak geleceğe kalıcı izler bırakmayı misyon edinen bir kimlik oluşturulmalıdır.

 

Geçmişe dönüp baktığınızda bunu tek başına yapabilen liderlere rastlayabilirsiniz. Ancak bugünün koşullarında, bunun bir ekip oluşturulmadan yapılması oldukça zor görünüyor. Kurum sözcüsünün iletişim sürecini başarıyla yürütebilmesinin yolu, bu işi profesyonellere bırakmaktan geçiyor. İletişim sürecinin en kritik noktalarından birini oluşturan “Başkanın mesajı”, en az lider kadar kurumun ve markanın itibarını destekliyor. Siz de kurumunuzun, markanızın ya da şirketinizin varlığını, geleceğe doğru mesajlarla taşımak isterseniz biz buradayız. Gelin birlikte en doğru mesajlarınızı oluşturarak iletişim sürecinizi güvenceye alalım.

Yönetimin en değerli fonksiyonlarından biri "İLETİŞİM"

Yönetim biliminin en önemli fonksiyonlarından biri ürün ya da hizmetlerinizin hangi marka altında olursa olsun dış dünyayla ve iç müşteriler...