2 Ocak 2022 Pazar

2022, dünyanın sürdürülebilir geleceğine odaklanan markaların dönemi olacak “Marifet iltifata tabidir”


2022’nin bu ilk yazısında gelin pandemi ve iklim krizinin etkisiyle önemini giderek artıran dünyanın sürdürülebilir geleceğini ele alalım. Dergimizin 2019 yılının ekim sayısında yer alan yazımda yakın gelecekte “Yararlılık İlkesi”ni ürün ya da hizmetlerinin varoluş nedeni olarak benimseyen markaların ve girişimlerin kendi ekosistemlerini yaratacaklarını ifade etmiştim. Dünyanın sürdürülebilir geleceğini tehlikeye atan sorunları görmezden gelmeyip çare arayan, çözüme katkı sağlayan markaların sayısı giderek artıyor. Toplumsal fayda gözeten eğitime ve kişisel gelişime yönelik projeler de dünyanın sürdürülebilir geleceğine insan odaklı farklı bir başlık açıyor. Henüz bu konuda harekete geçmeyen markalar da dünyaya ve topluma karşı duyarlı yaklaşımlarla yüzünü geleceğe çevirmek zorunda. Markalar faaliyetlerini ticari faydanın ötesinde “Yararlılık İlkesi” ile bütüncül bir yaklaşımla sürdürürken, sosyal sorumluluk projeleri bir araç değil amaç işlevi görmeye başladı.

Pandeminin yarattığı yeni dünya düzeninde markalar statik konumdan dinamik pozisyona geçerek üretim ve gelişim süreçlerine sürdürülebilirlik kazandırmanın izini sürüyor. Giderek hızlanan dijitalleşmenin bir getirisi olan bu yeni düzen, ürün ya da hizmet üreten markaların faaliyetlerinin merkezine, sürdürülebilirliğe katkı sağlayan projeleri getirdi. Bugünkü faaliyetlerinde çevre ve toplum odaklı fayda amacı güden markalar, sadece dünyanın geleceğine hizmet etmiyor aynı zamanda toplumun her kesiminde sempati yaratarak yeni hedef kitlelere ulaşabiliyor. Bu perspektifle sürdürülebilir dünya için geleceğe kalıcı notlar düşen markalar, bu sayede gelecek hedeflerine ulaşma noktasında da hız ve zaman avantajı elde edebiliyor.

Modadan gıdaya, enerjiden sağlığa hemen hemen tüm sektörlerde faaliyet gösteren şirketler ve markalar sürdürülebilir geleceğe yönelik adımlarla geleceğe kalıcı izler bırakırken işlerine de verimlilik kazandırabiliyor. Öte yandan “Yararlılık İlkesi” kapsamında ileri teknolojiler kullanarak dünya standartlarında ürün ve hizmet geliştirebilen markalar, öngörülü hareket ederek anlamlı içgörüler elde edebiliyor. Dijitalleşmenin hız kazanmasıyla verilerin dünyasını en iyi şekilde kullanarak yeni ürün ve hizmet geliştiren markalar, yeni yetkinlikler de kazanabiliyor. Bütün bunları yaparken sürdürülebilir çevreyi, eğitim ve gelişime yönelik adımları Citipr ve pr profesyonelleri gibi merkezine yerleştirenler rekabette öne çıkarak yarınların dünyasında baş aktör olmaya hazırlanıyor. Bugün toplum ve dünya için üretirken, dünyanın öz kaynaklarını korumaya odaklananlar yarın dünyanın yılmaz bekçileri olacak.

Bundan 2 yıl önce dünyanın merkezine oturan pandemi ve yakın zamanda tüm dünyayı saran doğal afetlerle etkisini artıran iklim krizi, geleceğe ilişkin kaygıları artırdı. Bu konuda yazılıp çizilen senaryoları bir kenara bırakalım, gelin birlikte bu kaygılarla hareket ederek insana, doğaya, evrene, tüm yaşamsal döngüye katkı sağlamaya çalışan markaları, Citipr ve pr sektörüne ele alalım. 2021’in son çeyreğinde hayata geçirilen sosyal sorumluluk projeleri ne tür mesajlar veriyor, hangi amaca hizmet ediyor, tümünü ortak noktada buluşturan gerekçeler neler? Yılın henüz başındayken 2022’ye dair umut olabileceğine inandığım, taktir ettiğim projeleri sizlerle paylaşmak istedim. “Marifet iltifata tabidir” diyerek, bu yönde projelere imza atan tüm markaları ve projelerde emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum. Bu çok değerli projeleri takip etmeyi sürdürerek yaşanan yeni gelişmeleri ve alkışa şayan yeni sosyal sorumluluk projelerini Citipr ve pr profesyoneli olarak sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim. Gelelim projelere…

Çok sayıda şirket karbon ayak izini azaltma amacıyla gelecek hedeflerinde büyük vaatlere yer veriyor. Öngörülebilir ve gerçekçi vaatleri avuçlarımız kızarıncaya kadar alkışlıyoruz. Yatırım yönetimi danışmanlığı sunan JLL Türkiye de bu yöndeki vaadini uluslararası bir oluşuma katılarak gösterdi. 2050 yılında karbon nötr olma hedefleri doğrultusunda sıfır karbona ulaşmayı hedefleyen “İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü”ne (Task Force on Climate-Related Financial Disclosures - TCFD)" destek veren şirketler arasına katıldığını açıkladı. 

 

Söz konusu sosyal sorumluluk projeleri olunca markalar arası güç birlikleri de giderek çoğalıyor.  NIVEA Türkiye ve Gratis gençlerin geleceğine yönelik eğitim odaklı bir projede buluştu. 2 marka 70 çocuğun eğitime erişimi için güçlerini birleştirdi. Bu kapsamda Koruncuk Vakfı ile iş birliğinde eğitim odaklı bir sosyal sorumluluk kampanyasına hayat verildi. Kampanya kapsamında kasım ayı boyunca Gratis’in perakende mağazalarından ya da uygulamasından alışveriş yapanlar her aldıkları ürün karşılığında 70 Koruncuk’un 1 yıllık eğitimine destek sağladı. Bu yönde artan güç birliklerinin eğitim odaklı sosyal sorumluluk projelerini tetikleyeceğine Citipr ve pr profesyoneli olarak inanıyorum.

Sadece bir kitap bile bir insanın hayatında pek çok şeyi değiştirebiliyor. Başarılı iş insanı ve milli sporcu Saadettin Saran, tecrübelerini kaleme aldığı “İçindeki Dağı Aş” isimli ilk kitabında gençlere “Ben yaptım, siz de yapabilirsiniz” mesajını vererek gençlerin kendi yeteneklerini keşfetmelerini sağlıyor. Gençlere “Sınırlarınızı zorlayın” diye seslenen Saran, kitabın telif gelirlerini Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlayarak Türkiye’nin gençlerinin geleceğine yatırım yapıyor. Bir yatırımcı vizyonunun gerektirdiği de bu olsa gerek!

Avrupa’nın sayılı havalimanları arasında yer alan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG)’, ses getiren başarılı sosyal sorumluluk çalışmalarıyla uluslararası çapta kazandığı ödüllere yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Ekim ayında İstanbul Zihinsel Engelliler için Eğitim ve Dayanışma Vakfı (İZEV) iş birliğinde yürüttüğü “Yaşam Hakkı / Zihinlerdeki Duvar” sosyal sorumluluk projesi ile Communitas Awards kapsamında iki ödüle layık görüldü. Zihindeki engelleri ortadan kaldıran bir yaklaşıma sahip olan sosyal sorumluluk projesi, yarattığı farkındalıkla da herkes için yaşam hakkı çağrısında bulundu. Herkes için yaşam hakkı son zamanlarda Citipr ve pr sektörü de dahil hepimizin sıklıkla tekrar ettiği bir slogan değil mi?

Koroplast, 40. yılına özel hayata geçirdiği “40 farklı noktada atık toplama hareketi” ile 18.257 geri dönüşüm torbası ile 8.000 kg atık topladı. Çalışanlarının ve gönüllülerin katılımıyla düzenlenen etkinlik, bir kitabın yaratılma sürecinin temelini oluşturdu. Projenin devamında bu atıklar geri dönüşümün öneminin vurgulandığı çevre bilinci aşılayan bir çocuk kitabına dönüşecek. Kitap ile gelecek nesillere geri dönüşüm odaklı bir farkındalık kazandırılması amaçlanıyor. “Yaşanılabilir bir dünya” sloganına sahip olan proje, tüm gelişim alanlarıyla gerçek bir sürdürülebilir sosyal sorumluluk projesi örneği.

Markaların gençlere yönelik eğitim odaklı sosyal sorumluluk projelerinde eğitimde fırsat eşitliği baş rol oynarken, gençlerin iş hayatına kazandırılmasına yönelik girişimlerin sayısı da artıyor. Esas Holding, sosyal yatırım birimi Esas Sosyal, Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı aracılığıyla işverenlerce daha az bilinen devlet üniversitelerinden yeni mezun gençlere deneyim ve gelişim fırsatları sunuyor. Bu üniversiteden mezun olan gençlerin iş hayatına kazandırılıyor. Maaşları Esas Holding ve Kurumsal Destekçiler birlikte karşılanan gençler sosyal fayda odaklı bu projenin ana oyuncusu olarak geleceğe ilişkin ümitlerimizi yeşertiyor.  

Kokular, anı defterlerimizin görünmeyen dili olarak yaşamımıza kalıcı bir etki bırakıyor. Eyüp Sabri Tuncer, Türkiye Alzheimer Derneği ile Alzheimer hastaları ve yakınlarına yönelik geliştirdiği “Hatıraları Tazeler” sosyal sorumluluk projesinde kokularla hatıralarımız arasındaki ilişkiden yola çıkarak alzheimer hastalığına dikkat çekiyor. Proje kapsamında üretilen “Hatıralar Kolonyası” ürünlerinden elde edilen gelir Türkiye Alzheimer Derneği’ne bağlı Gündüz Yaşam Evleri’ne bağışlanıyor. Alzheimer hastalığına dikkat çekmek amacıyla geliştirilmiş bu proje tüm yönleriyle gerçekten amacına hizmet ediyor. 

Türkiye’nin önde gelen medikal markalarından biri olan B-good, Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF)  bünyesinde bulunan A Milli Kadın Voleybol Takımı ve A Milli Erkek Voleybol Takımına sporcu sağlığı ürünleriyle destek oluyor.  B-good, sporcu sağlığı için büyük önem arz eden; sporcu ağrı bantları, yara bantları, topuk bantları, bandaj gibi hem spor aktiviteleri esnasında kullanabilecekleri hem de minör incinmelerde kullanabilecekleri sağlık ürünleriyle Türk Voleybolunu ve sporcu sağlığını destekliyor.

Gençleri meslek sahibi yapmaya yönlendiren mesleki eğitim, sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alıyor. Dünyada 100. Yılını kutlayan Bosch Car Service, Türk Eğitim Vakfı ile yaptığı iş birliği kapsamında meslek liselerinin motorlu araç teknolojileri alanında eğitim gören 100 öğrenciye 4 yıl süreyle eğitim desteği vereceğini açıkladı. Konumuz motorlu araçlar ve haliyle ileri teknolojiler olunca bu proje de gençlerin geleceği için muazzam bir fırsat sunuyor. TEV tarafından belirlenecek öğrencilere ayrıca staj imkânı sağlanacağını da hesaba katarsak Citipr ve pr profesyonellerine göre bu gençler çok şanslı!

Sporun yaşamımızda kapladığı alan giderek artıyor. İşin içinde spor olunca toplumsal sosyal sorumluluk kampanyaları, Citipr ve pr sektöründe de insan odaklı yaklaşımı daha da artırıyor. Panasonic Life Solutions Türkiye, çalışan gönüllülerinden oluşan bir ekiple N Kolay 43. İstanbul Maratonu’na katılarak attığı adımları bir iyilik hareketine dönüştürdü. Şirketin çalışan Gönüllüler Ekibi 8 kilometrelik halk koşusunda Tohum Otizm Vakfı yararına ve otizmin erken tanısı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla koştu. Proje kapsamında otizmli çocuklar için online bağış da toplandı. Gönüllüler attıkları her adımda çocukların geleceğine katma değer sağlamanın izini sürdü. Daha ne olsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yönetimin en değerli fonksiyonlarından biri "İLETİŞİM"

Yönetim biliminin en önemli fonksiyonlarından biri ürün ya da hizmetlerinizin hangi marka altında olursa olsun dış dünyayla ve iç müşteriler...